HUKUKA ‘SİLAH’ IN STATÜSÜ
NELER SİLAH SAYILIR ?
”Bu yazı hukuki açıdan ve yargılama içerisinde SİLAH’ın ne olduğuna yönelik yapılan bir değerlendirmedir. Herkese yönelik genel bir bilgi içermekle birlikte 3 başlık altında açıklanmaya özen gösterilmiştir.”
A)Silah nedir?
B)Mevzuat ve kararlar ışında silahın varlığı
C)Ruhsata tabi silahların durumu
A)SİLAH NEDİR?
Genel ve günlük kullanımda Silah kelimesi denilince ilk akla gelen tabanca (şarjörü ve yivli namlusu olan),tüfek (avlanmak için kullanılan genel anlamda saçma vb. adlı fişek mühimmatı ile kullanılan) yada çeşitli kesici bıçaklar(kılıç,pala,kasatura v.b.)’’ akla gelse de eğer bir konu yargı önüne gelmiş ise , durumu silah tanımını daha geniş kapsamlı olarak düşünmek zorunlu hale gelmektedir.
Ülkemizde silah (tabanca ve av tüfeği gibi.) taşıma ve bulundurma belli sınırlamalar ile izne ve ruhsata tabidir.
Şöyle ki:
6136 sayılı Ateşli Silahalar Ve Bıçaklar İle Diğer Aletler Hakkında Kanun’ın 13. Maddesinde izne tabi silahların yasa kapsamı dışında alınması, bulundurulması satılması da suç teşkil edecektir.
Bu kanun kapsamına giren ancak izinle ve ruhsatla satın alınması, bulundurulması ve taşınması mümkün hale gelebilen silahlar genel olarak bilinen anlamda silah ve tüfekler olarak değerlendirilir. Bu silahlar için gerekli izni ayrı bir değerlendirme konusu olmakla birlikte bu yazıda detaya girilmeyecektir.
Bu kanun kapsamına giren silahların bir olaya karışmasından ziyade sadece mevcutta bulundurulması ya da taşınması da cezai müeyyide gerektirecek olup Türk Ceza Hukuku açısından ayrıca suçtur.
Ancak mahkeme önüne gelen olaylarda kullanılan cisimlerin silah sayılması bu kanunda belirtilenden çok daha geniş kapsamlı olup , cismin ne olduğu değil olay kapsamında hangi amaçla kullanıldığı ve aleyhine kullanılan kişi için bir acıya sebep verip vermediğine bakılmaktadır.
- Eski Ceza Kanunu’muzda silah çok sınırlı bir açıdan hüküm kurulmuştur.
765 S.lı (Eski) Türk Ceza Kanunu – Mülga MADDE 189
1. Ateşli silahlar; 2. Patlayıcı maddeler;3. Tecavüz ve müdafaada kullanılan her türlü kesici, delici veya bereleyici aletler;4. Yakıcı, aşındırıcı, yaralayıcı eczalar veya diğer her türlü zehirler ve boğucu, kör edici gazlardır.
Bu yaklaşım ilk önce 1988 yılında mğlga edilmiş daha sonra da 2005 yılında yeni TCK ile birlikte bir cisimin silah olup olmaması tanımı çok geniş bir biçimde kabul edilir hale gelmiştir. Kanaatimizce doğru bir yaklaşım olduğu yıllar içerisinde kendini kanıtlamıştır.
Bu kapsamda gazlı içecek şişesi, taş, kalem ,çaydanlık … vb. gibi normalde herkesin aşina olduğu cisimler yargı önündeki olaylarda bir suça sebebiyet vermiş ise SİLAH olarak kabul görmüştür.
B)MEVZUATIMIZDA VE KARARLAR IŞIĞINDA SİLAHIN VARLIĞI
T.D.K.’nin bakış açısı mevcut halde hukukta da paralel şekilde kendine yer bulmaktadır.
Silah: Savunmak veya saldırmak için kullanılan nesne, etken araç. olarak tanımlanmaktadır.
TCK’nın 6/1.f maddesine göre :…. saldırı ve savunmada kullanılmak üzere yapılmış her türlü kesici, delici veya bereleyici alet; saldırı ve savunma amacıyla yapılmış olmasa bile fiilen saldırı ve savunmada kullanılmaya elverişli diğer şeyler… denmek suretiyle her türlü cismin silah sayılması mümkün hale gelerek hali hazırda uygulama alanı bulmaktadır.
Yargı önünde Silah olduğu kabul edilen bazı cisimlere ilişkin örnekler:
- T.C. YARGITAY 3. CEZA DAİRESİ T. 24.9.2018 E. 2017/18373 K. 2018/13449
TELEVİZYON KUMANDASI silah olarak nitelendirilmiştir.
- T.C. YARGITAY 2. CEZA DAİRESİ T. 04.03.2008 2007/15310 Esas, 2008/3914 K.
KAMÇI silah olarak nitelendirilmiştir.
- T.C. YARGITAY 3. CEZA DAİRESİ T. 13/05/2013 E. 2012/20159 K. 2013/19468
Parmaktaki büyükçe bir YÜZÜK silah olarak nitelendirilmiştir.
- T.C. YARGITAY 2. CEZA DAİRESİ T. 29.09.2010 2010/3910 Esas, 2010/26923 K.
ÇAYDANLIK silah olarak nitelendirilmiştir.
- T.C. YARGITAY 2. CEZA DAİRESİ T. 07.04.2008 2008/916 Esas, 2008/6405 sayılı Kararı
SICAK SU silah olarak nitelendirilmiştir.
- T.C. YARGITAY 3. CEZA DAİRESİ T. 24.01.2012 E. 2009/5509 K. 2012/2448 ;
T.C. YARGITAY 3. CEZA DAİRESİ T. 21.2.2012 E. 2009/23644 K. 2012/5943 ;
T.C. YARGITAY 3. CEZA DAİRESİ T. 02.05.2013 E. 2012/12928 K. 2013/17838;
Her üç kararda da benzer şekilde :
Postala benzeyen bir AYAKKABI silah olarak nitelendirilmiştir.
- T.C. YARGITAY 2. CEZA DAİRESİ T.1.5.2008 2008/1343 E., 2008/7872 K.
KESER silah olarak nitelendirilmiştir.
- T.C. YARGITAY 3. CEZA DAİRESİ T.15/05/2013 2012/18715 Esas, 2013/20083 K.
COP silah olarak nitelendirilmiştir.
- T.C. YARGITAY 3. CEZA DAİRESİ T. 04.04.2013 2012/11536 Esas, 2013/14349 K.
İNGİLİZ ANAHTARI silah olarak nitelendirilmiştir.
- T.C. YARGITAY 3. CEZA DAİRESİ T.19.06.2012 tarih 2010/5692 Esas, 2012/25642 sayılı K
TAŞ silah olarak nitelendirilmiştir.
- T.C. YARGITAY 3. CEZA DAİRESİ 31.05.2012 tarih 2010/6232 Esas, 2012/22524 sayılı K
BASTON silah olarak nitelendirilmiştir.
- T.C. YARGITAY 3. CEZA DAİRESİ 08.05.2013 tarih 2012/18586 Esas, 2013/18754 sayılı K
TORNAVİDA silah olarak nitelendirilmiştir
- T.C. YARGITAY 4. CEZA DAİRESİ T.28.09.2022 2020/25432 Esas, 2022/18406 K.
KÖPEK (Sanık’a ait) Silah olarak nitelendirilmiştir.
Bu konuda yargı organları , akademik görüş ve genel olarak hukukçular arasında kesin bir görüş hakim değildir. Sahipli köpeklerin silah olarak nitelendirildiği haliyle YARGITAY kararları olsa da aksi görüşlerde tutarlı gerekçelerle mevcuttur. Bu konuda bir sahipli köpeğin silah olup olmadığının sadece kullanılış biçimi itibariyle değil aynı zamanda cinsi, yaşı, fiziki büyüklüğü ve en önemlisi yetkili kişilerce inceleme sonunda saldırganlık ve yetiştirilme tarzının belirlenmesinden sonra ancak bir silah olup olmayacağı hüküm altına alınmalıdır. Örneğin süs köpeği adı altında beslenen bir hayvanın silah olarak değerlendirilmesi mümkün olmayacağı gibi, yasaklı bir ırka sahip bir kişinin onu yetiştirmesi ile alakalı olarak insancıl ve zararsız hale gelmesi hayvan bilimi açısından aşikar hale gelmişken sadece yasaklı ırk olduğu için silah kategorisine alıp , köpeğin uzmanlarca saldırganlık ölçütü değerlendirilmesi yapılmadan hüküm verilmesi evlerimizde duyguları olan ,yaşayan ve biz nasıl ilgilenir ve eğitirsek ona göre bir davranış biçimleri kazanabilen sadık dostlarımız için genelleme yapmak hukuk ve hayvan hakları açısından yanlış bir değerlendirme olacaktır.
- Kanaatimce saldırgan ve vahşi köpek yoktur. Onu o şekilde yetiştiren saldırgan ve vahşi hale gelmesine vesile olan sahibi vardır. Önemli olan sadık dostlarımızı silah olarak mahkeme huzurunda değerlendirilmelerine neden olan insanlardan korumalı ve cezai müeyyideleri bu insanlar üzerinde daha ağır olarak uygulamalıyız.
- Misal: Türünden bağımsız olarak bir köpek cinsini herhangi bir olaya karışmadan şikayet üzerine ; saldırgan ve vahşi olarak yetiştiren bir kimse için ağır, yeterli ve kamu vicdanında karşılık bulacak hapis cezası dahil olmak üzere ciddi müeyyide içeren bir hüküm kanun koyucu tarafından mevzuatımıza kazandırılabilir.
Burada en çok dikkatin çekilmesi gereken nokta günlük hayatta baston , çaydanlık ,sıcak su , taş , televizyon kumandası gibi her gün defalarca temas ettiğimiz her evde bulunan eşyalar ile tamirhanelerde iş dolayısıyla kullanılan keser, torvida yada ingiliz anahtarı gibi üretiliş amacı yararlı olan cisimlerin kullanılış amacına göre , ‘’şarjörü ve namlusu olan , ateşli silahlar ile kılıç ve kasatura gibi askeri malzemeler ile olayın gerçekleniş şekil itibariyle aynı kefeye konulması anlamını taşımaktadır.
Nihayetinde; incelenen olayda eğer cisim karşıdakine zarar verme unsuru taşıyorsa genel anlamdan Yüksek Mahkemenin de içtihatları doğrultusunda silah sayılacaktır.
C)RUHSATA TABİ SAİLAHLARIN DURUMU
Elbette ki her evde bulunan yada bulunduğu varsayılabilecek baston,çaydanlık,sıcak su , taş , televizyon kumandası gibi yada tamirhanelerde iş dolayısıyla kullanılan keser, tornavida yada İngiliz anahtarı gibi cisimler normal hayatta kulanım amaçları hayatımızı ve işimizi kolaylaştırmak olması nedeniyle ruhsata tabi olmayacaktır. Bu cisimler sadece bir olay olduğunda silah olarak nitelendirilebilirler.
Ancak üretiliş amacı askeri ve savunma sanayi olan tabanca , tüfek gibi cisimlerin yada kesici ve dilici aletler kategorisinde yer alan bıçaklar gibi cisimlerin varlığını ayrıca ele almak gerekmektedir.
Bu cisimlerin alınması , bulundurulması ve taşınması bazı meslek gurupları ve kişilerle kanuni düzenleme yapılarak sınırlandırılmış olup , Bu düzenlemelerin dışına çıkılması halinde ayrıca bu cisimlerin varlığı suçun oluşması için yeterli olacaktır.
Kanuni düzenlememiz oldukça açık , net ve A.B.D. gibi bazı ülkelere kısayla oldukça sınırlandırıcı bir yasal düzenlemedir. Meslek itibariyle kolluk kuvveti mensubu bir kimse yada bir yargı mensubu dahi olsa bir silahın alınması ve bulundurulması yada ek olarak taşınması ruhsata tabidir. Normal bir T.C. vatandaşının silah alması, heyet raporuyla sağlık durumunun buna elverişli olmasının yanında ekonomik olarak da bazı şartlara tabi tutulmakta hatta silahın taşınması ile bulundurulması farklı düzenlemelere tabi tutulmaktadır.
Hal böyleyken bir ruhsatsız yada izin verilen ruhsatın dışında bir konumda iken silahın hakimiyetiniz altında tespit edilmesi halinde , başkaca bir suça yer verilmemiş olmasına rağmen suç olarak değerlendirilecek olup cezai müeyyide hakkınızda uygulanacaktır.
Şöyle ki:
Yazının üst kısmında değindiğimiz üzere temel haliyle ;
6136 sayılı kanunun hükümlerine aykırı olarak ruhsatsız ateşli silah bulunduranlar hakkında bir yıldan üç yıla kadar hapis ve otuz günden yüz güne kadar adlî para cezasına hükmolunur. Şekilde mevzuatımızda açık düzenleme ve buna ilişkin olarak müeyyide belirlenmiştir.
Bu tür bir ruhsatsız silahın ayrıca bir olayda kullanılması nedeniyle , asıl gerçekleşen suçun yanında ayrıca bu hüküm dolayısıyla da ceza verilecektir. Yukardaki Yargıtay kararlarında silah olarak nitelendirilen ancak 6136 sayılı kanun kapsamına girmeyen cisimler için bu hüküm doğal olarak uygulama alanı bulamayacaktır.
SONUÇ VE KANAAT:
Mevcuttaki mevzuat güncel koşullara göre zaman içerisinde değişiklik göstermesi ve yasa koyucunun uygun düzenlemeler yapması elbette ki sürekli olarak devam edecek bir durumdur. Eski T.C.K. ‘da silah tanımı çok sınırlı olması nedeniyle haklı olarak kapsam genişletilmiştir. Yargıtay’ında genel olarak kanaati silah tanımı geniş tutma yönündedir. Bu Türkiye Cumhuriyeti bakımında gerekli ve olması gereken bir durum olup özellikle 2005 yılından itibaren yürürlüğe giren T.C.K. ile birlikte neyin silah sayılması bakımından genişletme açısından yerinde bir düzenleme olmuştur.
Ancak günümüz itibariyle ortaya çıkan başta sadık dostlarımız olan köpekler ile ilgili durumda ayrıca basında yer bulan ‘anne terliği’ gibi yada ‘sıcak su’ ve ‘çaydanlık’ gibi cisimlerin yada çok yaygın ve belki de yüzbinlerce modeli olan ‘Yüzük’ lerin toplumumuzda ki ve günlük hayatımızdaki yeri de göz önünde bulundurulmak suretiyle bir hükme varmak gerektiği kanaatindeyim.
Misal: Her evlilik kararı olan çift tüm dünyada da olduğu gibi alyans yüzük ,tektaş vb. evlilik temalı yüzükler satın almakta ve kullanmaktadır. Bu takıların gümüş, altın elmas pırlanta vb. gibi çok çeşitli materyallerden oluştuğu ayrıca kişiye özel olarak bir anlamı olması nedeniyle fiziki yapısında kişiye özel olma durumu göz önüne alınarak fazlasıyla yaygın olan bu takının kişilerin parmağında her an olması gerektiği kabul edilen bir durumdur. Bu halde bir olayda silah olarak kullanılıp kullanılmayacağı ancak fiziki bir bilirkişi incelemesi ile üretilen materyali , üzerindeki motiflerin kesici bir cisim statüsünde sayılıp sayılmayacağı kullanma süresine bağlı olarak cismin darbe esnasında kimyasal olarak sertlik derecesi gibi incelemeler sonucunda bir kanaate hükmedilebilir. Aksi hale bir olay olduğunda her yüzük takan insanı için hükmün ağırlaştırıcı hali olan ‘silah ile ..’’ şekilde yargılama yapılması ve hüküm tesis edilmesi kamu vicdanını zedeleyecektir.
Misal: Canlı varlık olan ve karakter özellikleri itibariyle insan müdahalesiyle ve yetiştirilme tazıyla davranışları şekillenebilen evcil köpeklerin silah sayılması ayrıca uzman kişilerce inceleme sonucunda hükme konu edilmelidir.
Misal: Kimse yanında silah amacıyla bir kimseye zarar vermek için çaydanlık taşımayacağına göre gerçekleşen olayda oradaki fiziki ortamda çaydanlığın var olduğu kabul edilmelidir. Ani gelişen bir durum neticesinde çaydanlığın olay içerisine dahil olduğu yüksek ihtimaldir. Bu durumda nefsi müdafaa hükümlerinin detaylıca yargılamada ele alınması gerekecektir. Diğer haliyle bir kolluk kuvvetinin sahip olduğu tabanca ile çaydanlığı aynı kefeye koymak tüm bunlar göz önene alındıktan sonra ancak bir ihtimal mümkün olabilecektir.
Gelinen noktada herhangi bir cisim silah olarak kullanılabilir ve yargı kararı ile silah olarak nitelendirilebilir. Bu durum doğru olmakla birlikte , gündelik hayatta kullanılan ve üretiliş amacı ve türü , askeri yada savunma sanayi olmayan çok yaygın olarak bulunan cisimlerin silah olarak nitelendirilmesi için yargılamanın detaylıca yapılması ve gerektiğince cismin uzman kişilerce incelettirilmek suretiyle hükme varılması her şeyi silah sayma konusunda daha adaletli ve doğru bir yaklaşım tesis edecektir.
AVUKAT
BARIŞ ERHAN KUMKALE
18/6/2024
ANKARA / KEÇİÖREN
CEZA HUKUKU